YAŞI KÜÇÜK DÜŞÜNCESİ BÜYÜK ZEZE Yİ SİZDE TANIYIN
Bu haftaki kitap yolculuğumuzda Rio de Janerio da küçük Zezè ve onun portakal ağacıyla olacağız. Kitap yazarı: Jose Mauro Vasconcelos. Sayfa sayısı:184 Kitap türü: Roman Romanımızın hikayesi 1968 yılında Rio de Janeiro' da. Bangu mahallesinde geçer. Yazarımızın kendisinin çocukluğuna dayanan
otobiyografik bir romandır. Vasconcelos, okurlarına Rio de Janeiro'nun
gecekondu kasabasında zorlu şartlar altında büyümekte olan, hayallerini,
hüznünü ve düşüncelerini içinde yaşayan bir çocuğun kendi dünyasının
görüntüsünü aktarıyor. Hikâyemizin kahramanı küçük Zezé, hayatta
kalan yedi kardeşin ikinci en küçüğüdür. Zorlayıcı şartlar altında,
varoşlarda sürdürülen bir hayat ve babaları işsiz olduğundan, aileyi ayakta
tutabilmek için fabrikada, uzun saatler ayakta kalarak çalışmak zorunda olan
bir anne. Mahallede yoksulluk içinde yaşayan pek çok kişi var olsa da,
özellikle Zezé’ye, ailesinin Noel'de iyi bir yemek ve hediyelere paralarının
olmaması çok üzücü gelmektedir. Maddi sıkıntılar içerisinde olan ailesi,
biriken kira borçları baş edilemez hale geldikten sonra, mecburiyetten yeni
bir eve taşınmak zorunda kalırlar ve Zezé bu evin arka bahçesinde ileride
arkadaş olacağı küçük portakal ağacı ile tanışır. Küçük kardeşiyle oyunlar
oynayacağı bu evin arka bahçesinde kendisine heyecan verici yeni bir dünya
yaratır. Okulunda kendisine çok saygı duyduğu iyi kalpli
öğretmeni Üzmemek için tüm yaramazlıklarını dışarıda bırakan
Zezè zeki ve çalışkan bir öğrencidir Zezé öğretmenini memnun etmek için
çırpınır. Babasını üzdüğü için kendisini yollara
vuran ve geç saatlere kadar ayakkabı boyayarak kazanacağı parası ile üzmüş
olduğu babasının tekrar gönlünü kazanmak isteyen bu cesur çocukla gurur
duyacağız. Bir yarasa gibi rüzgâra karşı uçmak ve en büyük
hayallerinden birisini gerçekleştirmek isteyen Zezé, bir gün okuldan
kaçtığında, bir şekilde Valadares’in arabasına gizlice biner, biner
binmesine, ama Valadares’in bunu fark edip onu döver . Valaderes'in dövmesinden sonra ona büyük öfke
duyar. Büyürsem seni öldürürüm der Ama aradan birkaç gün
geçtikten sonra, Zezé ayağındaki yaradan dolayı okula acılar içinde giderken
Zezé’ye rastlayan Valadares onu arabasına davet eder ve Zezé ile aralarında
çok sıkı bir dostluk başlar. Zezé'nin davranışları ve yaramazlığı hep bir ceza
ya da kötü bir son ile bittiği için Zezé, iyiden iyiye kendisinin
sevilmediğini, dışlandığını ve istenmediğini düşünmektedir. İşte bu sebepten,
aklından geçen düşüncelerini, kendisine cevap verdiğini düşündüğü küçük
portakal ağacıyla paylaşır. Zezé, zeki ve kurnaz bir çocuktur, ama asla
kötü niyetli değildir. Fakat bazen görmüş olduğu kötü muameleler yüreğinde ve
düşüncelerinde intikam duygularını çağrıştırmaktadır. Hep şair olmayı hayal
etmekte, müzikte güzellik bulmakta ve öğrenmeye hevesli olduğu görülmektedir. Babası, şarkı söylemeyi çok seven Zezé’ye,
Arivaldo ile olan samimiyetini sonlandırmasını ve bir daha onunla asla şarkı
söylememesini söyler ve ona kötü dayak atar... Tüm bu acıları küçük yüreğinde
taşıyan Zezé kardeşleri, arkadaşları ve çok sevdigi ama tren
kazasında kaybettiği Valederios ile arasında geçen diyaloglardan
bazı alıntıları sizinle paylaşayım. Yaşı küçük düşüncesi büyük
Zezèyi sizde tanıyın. “Öyleyse bana öbür gün, kentten bir ‛Ayışığı’
getir. “Tanrım! Neden hayat bazıları için bu kadar
zor?..” s.41 “ Yeryüzündeki her şey de Ulu Tanrı’nındır
öyleyse. O zaman, çiçekler de…” (s.75-76) “Kimseden hiçbir şey beklemiyorum. Böylece hayal
kırıklığına da uğramamış oluyorum.” s.47 “Hepimiz büyüktük. Küçük küçük parçalarla, aynı
üzüntüden payını alan büyük ve üzgün kişiler.” s.49 "Daha çok
anlat” dedim. “Hoşuna
gidiyor mu?” “Çok. Elimden
gelse seninle sekiz yüz elli iki bin kilometre hiç durmadan konuşurdum.” “Bu kadar yola
nasıl benzin yetiştiririz?” “Gider gibi
yaparız." s.157 Kimin evinde bir Zezé'si olmamış ki içimizden
biri o. Akıllı zeki ve hayallerine asılan Zezé herkesin
gönlünde taht kuruyor. Fakat Portekizlinin hakkını da vermek lazım
toplumda kaç kişi Portekizli olup hayallerinizle
ilgileniyor şefkat ve sevgi gösteriyor size? Peki Hangi Zezè birine olan sevgisinden dolayı
travmalar geçiriyor sevgisinden hasta düşüyor. Zezè bu sevgiye bağlı kalıyor,
üzülmeyin Portekizlinin de hayalleri Zezé'nin kalemiyle hikayelerinde
yaşatılıyor. Bir çocuğun eğitiminin önemi, aynı
zamanda yeteneklerinin keşfedilmesi ve aile içi
şiddet konularında ders verici nitellikte olan eserde büyük küçük
herkesin öğreneceği bir şeyler var. Sevginin büyüklüğü ve bu sevgiyi nasıl
göstereceğini bilmek ilişkilerimiz açısından hayat-ı
öneme sahiptir. Bazen sevelim derken eziyoruz. Oysa Iyi ilişkilerin temelinde yatan şey
düzgün iletişim kurma ve sevgidir. Karın doyuralım derken sevgiden mahrum bırakmak, Karın açlığına sevgi açlığını da
eklemedir... İçinde uçmaya hazır bir
özgürlük kuşu taşıyan herkes. Onu uçurtamadığında dahi başkasına
uçurtması için Özgürlük tutkusunu aşılamalı diyor bizim
Zezémiz. Hiç içinizden şarkı söylediniz
mi? Evet, tabi ki herkes söylemiştir. Ortamını bulup dışa şarkısını
söyleyemeyenler kendi içlerine şarkılarını okumaya devam
etmeli.... Peki, hiç konuşmayan bir ağaçla
konuşuyor gibi konuştunuz mu? Zezè bunu yapıyordu Bunu sizde yapın eğer sizi dinleyecek
kimse yoksa fikir ve düşüncelerinizi, hayallerinizi ağaçlara nesnelere
anlatın. Kaleme alın yazıya dökün. Paylaşın ki hayalleriniz büyüsün gerçeklemese
de geleceğe aşılansın. Toplumsal gerçeklere ayna tutulan
eserimizde dogal zenginlik kaynaklarına sahip
Latin Amerika ülkelerinde yaşanan fakirlik ise ayrıca ele alınması
gereken bir konudur. Yazar İçimizden biri tanıdığımız bir hikayeyi
bizim hikayemizi anlatmış diyeceğiniz eşsiz bir eser. Okurken gözyaşlarınızı tutamayacak Zezé'ye
derinden sevgi duyacaksınız. Jose Mauro de Vasconcelos Kimdir? (d. 26 Şubat 1920 Rio de Janeiro, Brezilya- ö. 24
Temmuz 1984) Brezilyalı yazar. Vasconcelos, 26 Şubat 1920 de Rio de Janeiro
yakınlarındaki Bangu kasabasında doğdu. Yarı Kızılderili yarı Portekizli,
yoksul bir ailede doğan Vasconcelos iki ayrı kültürün de izlerini taşıdı.
Oldukça yoksul olan ailesi, onu öğrenimini devam ettirmesi amacıyla Natal
kasabasındaki amcasının yanına gönderdi. Orada 9 yaşındayken Potengi
Irmağı’nda yüzmeyi öğrendi ve ilerde bir gün yüzme şampiyonu olmanın
hayallerini kurdu. Liseyi Natal’da bitirdikten sonra 2 yıl tıp öğrenimi
gördüyse de öğrenimini yarıda bırakıp yeni hayaller peşinde Rio de Janeiro’ya
gitti. Orada ilk işi boks antrenörlüğü oldu. Tarım işçiliğinin yanı sıra
garsonluk ve balıkçılık da yapan yazar, yaşamı boyunca çeşitli işlerde
çalıştı. Bu durum, O'na yazdığı roman ve hikâyeler için önemli kaynak
sağlamıştır. Değişik ortamlarda, değişik koşullarda farklı insanlar tanıdı.
İyi bir gözlemci ve usta olan bu yazarın elinde bütün bu yaşamlardan pek çok
roman çıktı ortaya. Bunlar yazarın çok yönlü kişiliğinin ve içinde bulunduğu
arayışın bir yansıması olarak değerlendirilebilir. Genellikle romanlarında, roman karakterlerinin
yaşamlarındaki zorlu yaşam koşullarını, yoksulluğu ve şiddeti tüm
çıplaklığıyla anlatır; ama özellikle Şeker Portakalı ile onun devamı olan
Güneşi Uyandıralım ve Delifişek gibi bazı romanları tüm bunlarla birlikte
duygusallık ve iyimserlik de içermektedir. Brezilya'nın ormanlarında ya da
step bölgesi sertaolarda yaşayan insanların, elmas avcısı garimpeiroların,
yerlilerin, denizcilerin, değişik insanların yaşamlarından kesitleri ve ruh
hallerini anlatır. José Mauro de Vasconcelos’un yazdığı ilk eseri
Yaban Muzu (1942)'dur. Beyaz Toprak (1945) isimli eseri en çok beğenilen
eserleri arasındadır. Kayığım Rosinha (1961) ile ününün doruğuna çıkan yazarı
dünya çapında tanıtan eseri Zéze'nin maceralarını anlatan üçleme romanın ilk
kitabı olan Şeker Portakalı olmuştur. Bu romanı 12 günde yazdığını belirten
yazar, eserine duyduğu sevgiyi “Ama onu 20 yıldan fazla taşıdım yüreğimde”
sözüyle özetlemiştir. Eserin özgün adı O Meu Pé de Laranja Lima’dır (1968).
24 Temmuz 1984'te ölmüştür. Deniz Boyraci |
Yorumlar
Yorum Gönder