SADECE UÇMAK, ÖZGÜR OLMAK İÇİN YETMEZ DEDİ, JONATHAN.
"İnsan özgür olmadan mutlu olamaz" demiş Dante Alighieri.
Her kitap bir yolculuktur diyerek, Bu haftaki kitap yolculuğumuza; Fabl türünün güzel bir hikayeyi, bir Martının özgürlük arayışı ve bunun çabasını konu alan MARTI adlı eserini okuyacaksınız.
Yazarı: Richard Bach Sayfa sayısı: 96 Elinize aldığınızda bir çırpıda
okuyup bitince göklerin en yüksek noktasından yere
bakacağınız kısa ama bir o kadar etkileyici bir hikayedir. İlk
etapta hiçbir yayın evinin yayınlamak istemediği kitap
yayınlandığında satış rekorları kırmıştır. Eser Hayatı daha farklı yaşama konusunda rehberiniz olabilir.
Jonathan bir kuşa
uçmayı öğreten gökyüzü, öğretemedi insanlığa mavinin kudretini dedirtiyor! Hikayemizin konusu: Martı Jonathan Livingston'un kendini tanıma
çabası içindeki bir martı gruba uymadığı, farklı olduğu için yeni
arayışlarının bedeli olarak sürgüne yollanmıştır. Burada yalnızlığa mahkum olur ve arayışa geçer. Bu
martı özgür insanın sembolüdür. Özgürlük
arayışı kendini aramanın yoludur. Ne
yapacağımız konusundaki kararlılığımız hedefe biraz daha
yaklaştırır. Bunun yolu önce hayalini kurma sonra pratiğini
gerçekleştirmekten geçer. Elbette bugüne kadar kurulu olan düzenden yana olanlar engel
çıkaracaklar, bunun bilinciyle hareket etmek ve bazı zorluklara göğüs
germeyi göze almak gerek. Özgürlüğün bedeli vardır o kadar rahat
olmayacaktır. Bu uğurda kayalara çarparız çarmıha geriliriz
toplum dışı ilan ediliriz. Bu engeli çıkaranların sürü
psikolojisi hem onların kendisinin ve hem de bizim önümüzde engeldir.
Bunları aşmak için bilmek öğrenmek ve pratikte özgürlüğün
güzelliklerini onlara göstermek gerekecek. Kurulu
düzen bunların önünde en büyük engel. Fakat bizim görevimiz bu engeli aşmak. Bunun için hayati alt-üst
etmek gerek. Kim bilebilinir ki belki hayatın altı üstünden daha
iyidir. Denemek lazım dedirtiyor. Biliyorsan ve hedefine ulaşmak için
içinde çaban varsa tüm engellere göğüs gerebilirsin. Çünkü içinde sürü psikolojisi öyle ince anlatılmıştır ki, bir kişisel gelişim ya da felsefe kitabı olarak ele almak mümkündür. Hayat böyle değil midir birçok şeyi hepimiz düşe
kalka başarmadık mı? Yanlışa karşı durmak bizi yalnız bıraksa da doğru
bildiğimizden şaşmamalıyız. Dirençli ve korkusuzca özgürlüğe doğru uçmak gerek. Martımız grubundan ayrılıyor başarılı olunca tüm grup bu özgürlüğü tatsın diye ikinci bir fedakarlık yapıp geri dönüyor başta onunla aynı düşünenleri daha sonra bu özgürlük uçuşuna tüm grubu katmayı başarıyor. Bu yolda ön yargılar, tabular, dogmalar büyük engel parçalanması
atomdan zor olsa da parçalanır bu engel ve ön yargılar. Başarmak
için bizim önümüze bizden başka engel yoktur kararlılıkla
bu engeli aşınca. İnsanı durduracak bir
güç olamaz insan iradesi isterse başaramayacağı bir şey yoktur. 'Zamanı gelen bir
düşüncenin gücüne hiç bir ordu karşı koyamaz' Victor Hugo Sonuç olarak şunu söylemek gerek; Bu martıların hepsi uçuyor fakat sadece hayatta kalmak ve yiyecek
bulmak, ve nesillerini devam ettirmek için. Sadece uçmak yani
bu uçuş özgürlük değildir. Uçuşun ötesi özgürlük
arayışı olmalı. Özgürlük arayan beyinler sıra dışıdır normalin
ötesi sorgulayan karakterdedir. Sadece hayatta kalmak için
rutinlere uymak yiyecek bulmak sıradan uçmak gibi bir hedefleri olamaz.
Bu durum yani düzenin üstüne çıkmak düzeni endişelendiriyor.
Düzenin bozulacağı korkusu tehlike yaratması toplumun
akışını değiştirdiği yönündeki yaftalar yapıştıranlar, yeninin
çıkmasından korkarlar. Bu durumda kişileri toplumdan atmayla
cezalandırılırlar. Oysa Devrimlerin hiçbiri topluma karşı
değil dır toplum içindir. Karşı oldukları dogmatik
düzendir. Devrimciler Toplumu düzenin üzerine çıkarma ile
hedefe ulaşır. Ve devrimin toplumsallaşması bir devrimin
başarısıdır. Yazarımıza ve hikayeye ilişkin: "Martı"
nın hikayesi 1973 yılında kitap, sinemaya da uyarlanmış Richard
Bach’ın Martı’yı yazma hikayesi de Martı kitabının öyküsü kadar ilgi çekici. Bach, bu deneyim ile yazı yazarak para kazanabileceğini öğreniyor. Uçakları da çok seviyor, bu yüzden uçak dergileri için yazmaya başlıyor. Editörlerden biri ona havacılık yazarlığı ile geçinemeyeceğini söylüyor ve bir akşam kirayı nasıl ödeyeceğini düşünürken editörünün ne kadar haklı olduğunu anlıyor. Bach o günleri şöyle anlatıyor. “Ama sonra çok garip bir deneyim yaşadım. Karanlıkta arkamda
birinin konuştuğunu duydum ve bu Jonathan Livingston Seagull’dı.” diye
anlatıyor. “O, benim başka bir seviyemdi. Çok garip psişik bir deneyimdi; hikâyenin
tam renkli halinin gözlerimin önünde gerçekleştiğini gördüm ve yazabildiğim
kadar hızlı yazmaya başladım. Bu küçük karakteri ve macerasını çok
sevmiştim. Hikayenin üçte ikisi bittiğinde birisi fişi çekti.” Bach, hikayenin üzerinde çalışmayı bırakıp uçmak üstüne üç ayrı
kitap yazıyor. (Stranger to the Ground, Pırpır ve Hiç Bir Şey Rastlantı
Değil). Daha sonra 1968′de, martının hikayesini yeniden görmeye başlıyor ve hikayeyi bitiriyor. Bach, onu New York’taki bir ajansa gönderiyor. Ajans hikayeyi Manhattan’daki 18 ayrı yayımcıya götürüyor, ancak kimse konuşan bir martının hikayesini istemiyor. Sonrasında temsilci, hikayeyi Bach’ın Ohio’daki evine
geri yollar. Paket geldiğinde Bach posta kutusundan iki mektup alır. Birisi
temsilcisinden gelen olumsuz yazının olduğu mektup, diğeri Bach’ın tüm uçuş
yazılarını okuduğunu söyleyen başka bir editörden gelen mektup. Editör,
Bach’a elinde hiç yayımlanmamış yazısının olup olmadığını soruyor. Bach, ona
Martı kitabını yolluyor ve Macmillan çekinerek de olsa 1970′te Martıyı yayınlıyor. Başlarda satışlar yavaş ve Bach’ın kendi kitabından birkaç yüz
adet satın alıp Trade-A-Plane dergisindeki bir reklam aracılığıyla onları
satıyor. Kitabın satışları yavaş ama istikrarlı bir şekilde artıyor. Martı,
1971 ve 1972 yıllarının en çok satan kitabı oluyor. Günümüzde, Trade-A-Plane
dergisi ile satılan kitapların tanesi eBay’de yaklaşık 300 dolara alıcı
buluyor. Baskısı için çok zorlandığı, 10 bin kelimeden daha az olan Martı
en çok satanlar arasına giriyor ve Bach’ı milyoner yapıyor. Martı 1972 yılında 1 milyon adet satıyor ve 13 Kasım 1972
tarihli Time dergisine kitabıyla birlikte kapak oluyor. RİCHARD BACH KİMDİR? Ünlü Martı kitabının yazarıdır. Kurgu ve hayal konusunda birçok eser
yazdı. Kitaplarının çoğunu kendi hayatından esinlenerek yazdı. Hava Kuvvetlerinde pilot olarak çalıştı. Ardından birçok işe girdi. Kitaplarının
çoğunda bir şekilde uçmaktan bahsetti. Richard Bach, 23 Haziran 1936 tarihinde Oak Park, Illinois, ABD’de
doğmuştur. Tam adı Richard David Bach’dır. Long Beach Devlet Koleji'ne gitti. Richard Bach, 1956-1962 yılları arasında ABD Hava Kuvvetlerinde pilot
olarak görev yaptı. 1955 yılında Long Beach State Collage’a (Bugünkü
California State Universtiy) gitmiştir. Ardında birçok işe girdi. Kitaplarını
çoğunda bir şekilde uçmaktan bahsetti. 1970’de Yem bulmak için uçmak yerine
hızlı ve akromatik uçmayı seçen bir martının hikayesini anlatan kitabı, Martıyı yazdı. Kitap 10.000 sözcükten daha az olmasına rağmen kurgu ve kurgu
dışı kitaplar arasında en çok satan oldu. Rüzgarla Uçmakla kadar en çok
satanlarda yer aldı. Rüzgârla Uçmak 1972’de 1.000.000’dan fazla kopya sattı.
Hava Kuvvetlerinde pilot olarak çalışması, kitaplarında “uçmak” temasının
işlenmesini sağlamıştır. Uçmayı bir tutku olarak gören Richard Bach, çoğu
eserinde ondan bahsetti. Ayrıca 'Douglas Aircraft' için teknik bir yazar ve
'Uçan' dergisi için bir yazar olarak çalıştı. |
Deniz Boyraci.
Yorumlar
Yorum Gönder