AVRUPADA YAŞAYANLAR OLARAK NEDEN YEŞİL SOL PARTİ OY VERMELİYİZ
'Zamanı gelen bir düşüncenin gücüne hiç bir ordu karşı koyamaz'
Victor Hugo
Avrupa'dan demokrasiyi büyütmek mümkün
Türkiye'den Avrupa'ya 1963'lerden itibaren ilk işçiler, başta II. Dünya Savaşı'nda Hitler diktatörlüğü altında savaşı kaybenden ve savaştan tükenmiş bir ekonomi ile çıkmış olan Alman endüstrisinin sanayi ve büyüme atağına iş gücü ile katkı sağlamak teşvikiyle geldiler.
Bu göçleri daha sonra 1972, 1978 takip etti. 1980'lerde Türkiye'de yapılan askeri darbe sonrasında ise çok sayıda insan politik sebeplerle başta Almanya olmak üzere, birçok Avrupa ülkesine göç etti. 1990'larda ve sonrasında ise Avrupa'ya yine Almanya başta olmak üzere, Kürt özgürlük hareketinin ve mücadelesinin yükselmeye başlamasıyla Kürdistan'da köyleri, evleri yakılan, çocuklarını, yakınlarını bu savaşta yitiren Kürdistanlılar yoğun biçimde göç ettiler.
Sonrasında gerek ekonomik sebeplerle, gerek eğitim sebebiyle ve elbette politik nedenlerle göçler hep devam etti. 2015'ten sonra ise Tayyip Erdoğan mağduru sol sosyalist, demokrat, aydın, dindar, öğrenci, gazeteci, sanatçı vb. muhalif olan tüm güçler Avrupa'ya göç etmek zorunda kaldılar.
Bütün bunlara bir de yasaklı olmak veya gözaltı, tutuklanma endişesi eklendi. İnsanlar siyasi düşüncelerinden dolayı ülkelerini ve ülkede kalan yakınlarını ziyarete dahi gidemez oldular.
Burada yaşayanlar artık ekonomik kriz ve işten atılmalar nedeniyle ülkedeki yakınlarıyla, aileleriyle buradaki kazançlarını paylaşmak zorunda bırakılıyorlar.
Avrupa'da yaşayan Türkiyeli, Kürdistanlı herkes için bu seçimler en az Türkiye'dekiler kadar hayati önem taşıyor. Buradakilerin sorumlulukları maddi ve manevi anlamda oldukça büyük ve çalışmaları da o derece anlamlı. Avrupa'da yaşadıkları çoklu kültürün zenginlik olduğunu görüp ülkeleri içinde aynı şeyi istemeliler. Türkiye'de demokrasinin, sivil toplum örgütlerinin , vatandaş haklarının güçlenmesi ve sosyal adaletin işlemesi için Avrupa'da yaşayan, kendisini demokrat olarak tanımlayan her ferdin bizzat bu sürece dahil olması burada yürütülen seçim çalışmalarının bel kemiğini oluşturuyor. Türkiye'de OHAL ve totaliter sistem insanlara seçim çalışmalarını eşit bir denklemde yürütme olanağı vermediği için Avrupa bir kere daha orada ezilen herkesin dünyaya açılan kanalı olmayı üstlenmekle görevlidir.
Türkiye'de demokrasiyi, eşit yaşamı ve sosyal adaleti vizyonuyla ve yetişmiş ekibiyle kurabilecek tek güç emek ve özgürlük blogu ve parlementodaki tek parti Yeşil Sol Parti 'dir. Türkiye ekonomisi AKP iktidarı döneminde toparlanması çok zor bir sürece girdi. Bir dönem daha AKP'nin devam etmesi demek artık Türkiye ekonomisinin iflası demek olacak. Bu sürece girilirse Avrupa'da çalışan herkes Türkiye'deki kendi yakınlarının daha çok maddi yükünü üstlenmek zorunda kalacak anlamına da geliyor. Küresel ekonomnin de zorlandığı bu süreçte bu yükü birey birey taşımak çok doğru bir yöntem olmayacaktır. Türkiye ekonomisinin düzelmesi ve emekçilerin, gençlerin milli gelirden eşit pay alarak kendi ülkelerinde keni ayakları üzerinde durabilmesinin de tek doğru adresi YSP'dir. Barıştan yana olan savaşı istemeyen, savaş ekonomisini eğitime ve kalkınmaya yönlendirecek güç yine YSP'dir. Düşmanca olmayan, barışcıl ve saygılı bir dış politika yapabilecek tek parti YSP'dir. Avrupalı Türkiyelilerin tüm bu nedenlerle oyları YSP'de toplanmalıdır.
Tüm Türkiyelilerin huzurlu bir biçimde Avrupa'da yaşayabilmesi için Türkiye'nin de huzur bulması tek şarttır ve bu huzuru ancak YSP inşaa edebilir.
Avrupa'da çok mükemmel olmasa da demokrasiyi yaşayan herkesin antidemokratik güçlere, ittifaklara oy verme olma lüksü olamaz. Avrupa'dan barışın, birliğin sesi sen olabilirsin. Oradaki kaybedenlerin tekrar ayağa kalkması için desteğini ve gücünü bu sürece katmanın hayati öneminin farkında olarak sandıklara gitemek gerekir. Avrupa'dan bizler bizlere sahip çıkalım hep beraber YPS diyelim!
Demokrasi ve insan haklarını yaşatmak için Yeşil Sol Parti !
Yorumlar
Yorum Gönder