SEVGİSİZLİĞİN ÖLDÜRDÜĞÜ ÇOCUK
Sevgisizliğin öldürdüğü çocuk
Bu haftaki filmimiz.
Nelyubov/ loveless/SEVGİSİZ
Boşanmanın eşiğinde bir ailenin hikayesine tanık olacağımız bu film Moskova'nın soğuk havasında geçiyor. Bu filmde yalnızca hikayenin geçtiği mevsim değil her şey ve herkes soğuk. Mevsim soğukluğunun sebebi doğa ancak geriye kalan her soğukluğun sebebi sevgisizlik. Orta sınıf bir ailenin tek çocuğu olan Alyosha 12 yaşındadır. Aile boşanmanın eşiğindedir ve kendilerine ait olan daire hayatlarının tek ortak noktasıdır dolayısıyla bu daireyi satıp yollarını ayırmak istemektedirler. Ortodoks geleneksel bir şirkette çalışan Boris ve güzellik merkezinde çalışan Zhenya tıpkı dairelerinden kurtulmaya çalıştıkları gibi 12 yaşındaki çocuklarından da kurtulmak istemektedirler. Ne babası ne de annesi onu istememektedir.
Filmin belki de en trajik sahnesi, bir gece Boris ve Zhenya'nın Alyosha'dan kurtulma planı yaptıkları sahnedir. Onu yatılı okula yollamayı oradan da orduya yollamayı planlamaktadırlar. Tıpkı bir eşyadan kurtulmaya çalışır gibi çocuklarından kurtulmaya çalışan bu aile kendi 12 yaşındaki çocuğa dair en küçük bir merhamet belirtisi göstermeden bu planı konuşurlar. Bu sırada 12 yaşındaki Alyosha banyodayken her şeyi duyar ve ailesinin kendisinin ağladığını farketmemesi için elleriyle ağzını kapatarak göz yaşlarına boğulduğu sahneyi görürüz.
Boris bir başka kadınla birliktedir ve kadın hamiledir. Boris yeni sevgilisiyle yaşamaktadır. Aynı zamanda Zhenya da kendisinden yaşça büyük bir adamla birliktedir. O da şimdilik oğlu ile yaşamaktadır.Anlaşılacağı gibi herkes kendi yoluna bakmak istemektedir ve kendi çocukları onlara yüktür. Bunu çocuklarından saklama gereği ya da sahte bir ilgi gösterme gereği bile duymazlar. Zhenya bakım merkezinde sevgilisiyle akşam yemeğine çıkma hazırlığı yaparken bakım merkezindeki çalışana oğlunu sevmediğini ve onun babası gibi kokmaya başladığını söyler. Daha sonra sevgilisiyle yemeğe çıkar ve yemekten sonra geç saate kadar sevgilisinde kalır. Oğlu bir kez bile aklına gelmez. İyi olup olmadığını ya da yemek yiyip yemediğini sormak için bile aramaz. Sevgilisiyle seviştikten sonra ona kocasını hiç sevmediğini mecburen evlendiğini söyler. Sevgilisine, senden başka hiç kimseyi sevemedim der. Ben hiç kimseyi sevmedim diyen bir "anne". Yalnızca küçükken annemi sevdim ama o da bana çok hissizdi diyen bir anne. Kendisinin de çocuğuna hissiz olduğunu göremeyen bir anne. Çocuğunun kendisi hakkında ne düşündüğünü umursamayan bir anne. Annesinden gördüğü tek şeyin sadece " Düzen disiplin ve çalışma olduğunu söyleyen sevgi görmeyen bir anne. Zhenya
"Sadece seninleyken sevginin ne olduğunu anlayabiliyorum. Kocamı hiç sevmedim" Der. Kocası da karısını hiç sevmedi. İkisi de çocuklarını sevmedi.
"Sevgisizlikle yaşayamazsın" Dedi yeni sevgilisi. Gece geç saatte eve dönen Zhenya çocuğunun evde olup olmadığını uyuyup uyumadığını bile kontrol etmedi. Uyudu. Ertesi gün okul müdiresi Alyosha'nın iki gündür okula gelmediğini söyledi. Böylece aile çocuğun neredeyse iki gündür evde olmadığını fark etti. Polise haber verdiler. Polis memuru da Moskova kadar soğuktu. İnsan izlerken hemen şöyle diyor yüzbinlerce çocuk kayboluyor, kaçıyor çünkü bu aldırmaz soğukluk büyük bir alışkanlık kokuyor. Bu görevli belki de binlerce kayıp çocuk rapor etti. Sonuç olarak çocuğun bulunması için polisin şimdilik kılını kıpırdatmayacağından bahsetti aileye. Sebebi personel yetersizliği, sebebi yeterli desteğin sağlanmaması, sebebi kaybolan çocukların ciddiye alınmaması. Bir toplum kaybolan çocukları umursamıyorsa o toplum çürümenin neresindedir? Çocukların peşine düşmeyen toplum, geleceğinin peşine düşmeyen toplumdur. Sonuç olarak polis memuru gönüllü bir çocuk arama ekibinin varlığından bahseder. Aile bu ekibi arar. Ekibin sorumlusundan da soğuk bir profesyonellik sezilir hemen. O da tıpkı polis memuru gibi alışıktır. Aileyle konuşurken ailenin tüm eksikliğini umursamazlığını fark etmesine rağmen duygusal bir tepki göstermez. Saklamaya çalıştığı bir tepki varmış gibi görünmez. Film boyunca kameraya hiçbir sıcaklık yansımaz. Arama çabaları filmin geri kalan bir saati boyunca sürer. Bu aramalarda en önemli sahne Boris ve Zhenya'nın Alyosha belki ona gitmiştir diye Anneanneyi ziyaretidir. Anneanne de buz gibi soğuktur. Kızına ve damadına öfke doludur. Öfkesinin sebebinin ona olan ilgisizlik ve unutulmuşluğu olduğu açıkça bellidir. Anneanne sevgisizlikten vahşileşmiştir. Torununun kaybolduğuna üzüldüğüne dair en küçük bir belirti göremeyiz. Hatta torunu için piçi benim üstüme bırakmaya çalışıyorsunuz der. Boris ve Zhenya'nın dönüş yolunda arabadaki konuşmaları filmdeki aile trajedisinin bir manifestosu gibidir. Zhenya buz gibi olan annesinden ve o evden kurtulmaya çalıştığı için evlendiğini söyler. Boris'in ise bir aileye ihtiyacı olduğunu ve sırf o aileyi istediği için evlendiğini söyler. Zhenya'nın hamileliği ise sadece bir itici güç olmuştur. Her ikisi de kendi eksiğini gidermek bunun için uğraşmak, cesaret etmek veya kendi kaderini aşmaya çalışmak yerine sevgi bile duymadığı halde ötekinden medet umar. Oysa insan önce kendi çaresizliğinin mücadelesini vermelidir. Oysa insan önce kendinde bulmalıdır ne arıyorsa ve almadan önce vermelidir çünkü sevginin fedakar olduğu, cömert olduğu unutulmamalıdır. Tanık olduğumuz aileleri düşünelim? Kendi ailemizi, annemizin ailesini, babamızın ailesini... Kaçı severek ve isteyerek birbiri ile evlendi? Filmde en az karşılaşılan duygu endişe ve umursama olsa gerek. Filmde hiç olmayan duygu ise sevgi. Yönetmen filme kattığı tüm soğukluk ve tüm duygusuzlukla sevgisizliği tasvir eder. Sevgisiz bir tablo koyar ortaya.
Bütün aramalar sonuçsuz kalır. Sonunda Boris ve Zhenya bir hastanenin morgunda ölen birinin Alyosha olup olmadığını teşhis etmeye giderler. Aile ölenin Alyosha olmadığını söyler ancak bu koca bir inkardır. Ölen Alyoshadır. Ancak izleyiciye Alyosha'nın ölüm nedeni hakkında en ufak bir bilgi verilmez. Yönetmenin bu konu hakkında bilgi vermemesinin çok ince bir sebebi vardır ve seyirci kendisine şu soruyu sorar: Alyosha'nın ölümüne ne sebep oldu? İşte tam bunu düşündüğümüz anda filmin adı kendisini yeniden gösterir: Alyosha sevgisizlilten öldü. Filmin son sahnesi ise Boris ve Zhenya'nın yeni kurdukları ailelerinde de yaşadıkları mutsuzluktur. Filmde Boris'in sevgilisinin hamileliğini tekrar hatırlayalım. Çocuk doğmuş büyümüş ve üç dört yaşlarına gelmiştir. Boris'in yeni eşinin annesi kızına evde nüfus olarak fazla olduklarını ve çocuktan kurtulmaları gerektiğini belirten bir konuşma yapar. Anlayacağımız üzere sevgisizlikten ölecek bir çocuğa daha tanık oluruz son dakikada. Ne bir çocuk doğurmak ne de bir kağıda imza atmak bir yuva inşaa etmek demek değildir. Sevginin ne olduğundan hiç bahsetmese de yönetmen sevgisizliğin kendisini tüm soğukluğuyla bize aktarmayı başarır.
Yönetmen Zvyagintsev başarısını bir şekilde üretmeye ödüllerle de bunu şahlandırıp istikrarla sürdürmekte. Zvyagintsev Rus sinemasına damgasını vurmuş, büyük usta Andery Tarkovski'nin veliahtı olarak da görülüyor. Filmlerinde mutlaka bir aile ve bu ailenin bir şekilde çözülmesi vardır. Bir çoğunda aile mevzusu aslında Rusya'nın ya da son filmi sevgisiz için kendisinin de ifade ettiği gibi tüm insanlığın metaforu olarak kullanılır. Toplumun en küçük biriminde görülebilen durum tüm insanlığın geldiği noktaya ışık tutar. Filmlerinde aile içerisinde baş gösteren sevgisizlik, güvensizlik tüm insanlığın şu anki durumunu özetler aslında. Zvyagintsev, aileyi meselelerini anlatmak için metafor olarak kullanırken babayı İsa ya da Tanrı olarak resmeder genellikle. Ailenin diğer bireylerini ise İsa'nın havarileri veya Tanrı'nın kulları olarak. Filmlerinde neredeyse Tarkovski kadar dini metafora başvuran Zvyagintsev inançlı birisi lakin her ne kadar inançlı biri olsa da seküler bir anlayışa sahip olduğunu da dile getirmiştir. Bu nedenle hiçbir samimiyeti olmayan, tamamen ticari bir mantıkla çalışan, devletin çürümüş, kokuşmuş kurumlarına ve bu kurumlarla çalışan dini kurumları hedefine koymaktan çekinmez.
Din kurumundan daha çok hedefine aldığı bir diğer kurum ise bürokrasi olur. Devlet liderleri, devletin tüm kademelerindeki çalışanlarından tut da işleyişe kadar hepsini en net şekilde perdeye yansıtan Zvyagintsev, sevgisiz filminde bu eleştiriyi zirveye taşır.
Bu filmi ibretle izleyeceksiniz.
Iyi seyirler.
Deniz Boyraci
Yorumlar
Yorum Gönder