|
Bu haftaki kitap yolculuğumuzda Afganistan'dayız.
UÇURTMA AVCISI
Kitabın Yazarı: Khaled Hosseini
Sayfa sayısı: 375
Tür: Dram
"Yalnızca bir günah vardır, tek bir günah.
O da hırsızlıktır. Onun dışındaki bütün
günahlar hırsızlığın bir çeşitlemesidir. Bir insanı öldürdüğün zaman, bir
yaşamı çalmış olursun.
Yalan söylediğinde, birinin gerçeğe ulaşma
hakkını çalarsın.
Hile yaptığın, birini aldattığın zaman doğruluğu,
haklılığı çalmış olursun..."
Bir coğrafyadaki farklı etnik gruplar
ve bunlar arasındaki sosyal sınıfsal çatışmalar büyük sorundur.
Bu sorunlara kadın erkek ayırımın da
eklenmesi ile problemler ayuka çıkar.
Kuralsız bir toplumda yaşam
hiçte kolay olmasa gerek dilinden, renginden, şeklinden, dolayı
uğradıkları saldırılar ve yaşanan çatışmalar çocukların da
çocuk gibi yaşamasına engelidir.
"Afganistan'da çocuk çok ama çocukluk
yok."
Birde buna işgal ve savaş eklenince
zaten kanayan yara olan Afganistan, Rusların bölgeyi
işgaliyle daha vahim hale gelir bunun karşısında güya
kendini çözüm olarak gösteren dinci radikal gruplar dinin iktidarıyla
topluma daha beter işkenceler uygular .
Şeriat kanunları adı altında Recmeden
tutun çocuk tecavüzüne sınıflar arası çatışmaya kadar zaten
zor olan hayat ile bölgede yaşam içinden çıkılmaz
olmuştur.
Bu çıkmazlar girdabında kendisi de Afganistanlı olan Khallet Hossein akıcı bir dil ve duygusal anlatım ile
yaşanmışlıkları Romanlaştırıp okuyucunun kalbini çalmıştır.
Yazar bu eser ile bize her roman yazarının izlerini yansıtır
dedirtmiştir.
Gelin şimdi ana hikâyenin anlatımıyla
devam edelim.
Uçurtma Avcısı kitabının
Hikayesi;
Kabil'in Vezir Ekber Han bölgesinde
geçiyor.
Peştun olan
Amir'in babası zengin bir iş adamıdır,
annesi Amir'i doğururken ölmüştür.
Amir;
Babasının Amir'i annesinin ölümünden
sorumlu tutuğunu düşünmektedir. Babasının Amir'e karşı
tavırları sert ve kabadır. Annesi olmayan Amir babasından beklediği
ilgiyi bulamamaktadır.
Amir'in ailesinin yanında Hazara
mensubu olan Ali ve Amir'in sütkardeşi Hasan çalışmaktadır. Amir ile
Hasan yakın arkadaştırlar. Amir, okuma bilmeyen Hasan'a sıklıkla hikâyeler
okur, onunla oyunlar oynar, Hasan Amir'i diğer çocuklardan korur ama
Amir, Hasan'a karşı o kadar iyi davranmaz çünkü Hasan'daki
yeteneklere sahip değildir.
Elbette sadece yetenek mevzusu değildir bu.
Hasan Afganistan'da pek sevilmeyen etnik bir
gruba dahildir. Bu sebeple böyle ayrımcılıkları doğasında barındırmayan
çocuklar bile etrafından aldıkları bilgiler ile sınıfsal yaklaşımlar
sergilemektedir. Bu sınıfsal ayrımcılıklarla büyüyen çocuklar yetiştirmeye
son vermek belki de sınıf çatışmasının önüne geçecek en etkili
yöntemdir. Ancak bu şekilde çocuk yetiştirebilmek için önce çocukları
eğiten eğitmenlerin yani öğretmenlerin ve müfredatın bu sınıfsal ayrımları
beslemesine son vermek gerekir. Paradoksta burada yatmaktadır. Çocuklardan
başlamamız gerekir ancak çocuklardan başlayabilmek için önce büyüklerin sınıf
çatışmasını beslemesinin önüne geçilmelidir. Bu sebeple eğitim sistemi bu
çatışmanın belkemiğidir.
Afganistan'da geleneksel olarak düzenlenen
bir uçurtma yarışına Hasan ve Amir de katılır. Yarışma esnasında Amir
uçurtmasını elinden kaçırır. Amir'in buna çok üzüldüğünü, bundan utandığını
gören Hasan uçurtmayı Amir'e getirebilmek için alandan uzaklaşır. Uçurtmayı
ararken bir grup çocuk tarafından tecavüze uğrar. Hasan'ın arkasından
giden Amir Hasanın tecavüze uğradığını görür ancak bunu ne Hasan ile ne de
bir başkası ile paylaşamaz. Yaşadıkları talihsiz olaydan sonra hem
Amir'in hem Hasan'ın hayatı eskisi gibi olmaz. Şimdi burada sorulacak
önemli soru şudur: Hasan'ın tecavüze uğraması sırasında Amir Hasan'a neden
yardım etmez? Neden bunu daha sonra babasıyla ya da bir başkasıyla paylaşmaz?
Amir'in Hasan'a göre aşağı bir etnik gruba dahil olmasında bunun etkisi
nedir? Hasan'ın babasının Amir'in yanında çalışıyor olmasının yani hizmetli
olmasının bunda etkisi nedir? Afganistan'da tecavüze uğramak ne anlama
gelmektedir? Tecavüze uğrayan mağdur; tecavüz eden ise suçludur. Biz bunu
biliyoruz ancak o gün bu iki çocuk neden bunu bilmiyorlardı? Hikayenin bir
başka düğüm noktası ise Amir'in yıllar sonra Hasan'ın kardeşi olduğunu
öğrenmesidir. Bence bu düğüm Khalled Housseini tarafından bilerek atılmıştır.
Sınıfsal çatışmaların, kardeşi kardeşe, etnik grupları birbirine nasıl
kırdırdığının hikayesini okuyor gibiyiz bu eserde.
Sovyetler İşgali sırasında Amir ve babası ülkeyi
terk edip ABD'ye giderler.
Amir, evlenir ve bir süre sonra babası ölür. Bir
gün babasının eski bir dostundan mektup alır ve tekrar Afganistan'a dönmeye
karar verir. Afganistan'a gittiğinde Hasana ilişkin bazı
gerçekleri öğrenir. Bu gerçekler onu bir kez daha
geçmişiyle yüzleştirir. Savaşta Hasan ve eşi Hazara oldukları için
Talibanlar tarafından öldürülür Hasanın oğlu Hasan ile aynı
kaderi paylaşır Taliban içerisindeki bazı pedofilliler tarafından
her gün sabah namazı öncesinde tecavüze uğrar. Amir Hasanın babasından olan gerçek
kardeşi ve onun oğlunun da yeğeni olduğunu öğrenir. Hasana olan vefa borcu ve geçmişteki
kara lekeden kurtulmak için canı pahasına yeğenini
onların elinden kurtarır ve yanında ABD 'ye götürür.
Orada onunla uçurtma uçurur.
"Senin için bin tane olsa yakalarım"
Hasan bize bağlılığın sadakatin, cesaretin
arkadaş sevgisinin dersini veriyor.
Ama Amir ona yeterince cevap olamıyor.
Fakat onunda kendi çapında yetenekleri var .
Eksik olan yan fedakârlık ve dürüstlük geçte
olsa Amir bunları da öğreniyor.
İnkâr ve ihanet, vefasızlık ve hırsızlık insanın beynini kurcalar, karıncalar ahlâklı
olan bir kişinin mutluluğunun önünde büyük engel
teşkil eder yaptığı yanlış şeyler.
Aslında çocuk psikolojisi
konusunda da ibretlik bir eser. Yazar bu sözlerle aileleri çocuk
eğitimi ve davranışlarımız ve farklılıklar konusunda
bilgilendiriyor.
"Çocuklar boyama kitabı değildir. Onları en
sevdiğin renklere boyayamazsın..."
"İlkokul birinci sınıf kitabımı bile
okuyamayan Hasan, beni rahat rahat okuyordu."
Talibanlar mı? Ruslar mı?
kimler çözümdü bölgede?
Amaçları çözüm bulmak mı yoksa onların
hayatlarını çalmak mıydı ?
İşgalci devletler,
Siyasal iktidarlar ve radikal dinci gruplar
İktidarları uğruna hayatları çaldı,
çalıyor.
Yazarımız bu soruna şu sözlerle sözlerle
çarpıcı, ironi işaret ediyor.
"Senin bu kadar mutlu olmana, ancak senden
bir şey almaya hazırlandıkları zaman izin verirler..."
Bu durumda huzur ve mutluluk için
umut yok mu var elbet yapılan hatalardan eksikliklerden her zaman
dönme yolu ve imkânı var.
Farklı kimlikler, kültürler ve diller
bir toplumun zenginliğidir .
Yazarımız güçlü ironileriyle okuyucuya bu
durumu şöyle aktarmış.
"...ama geçmiş için söylenenler yanlış. Ben
onun nasıl gömüleceğini öğrendim. Her ne kadar geçmiş pençeleriyle kendine
bir çıkış yolu açmayı becerse de. Yeniden iyi biri olmak mümkün."
"Her şey bir yana hayat bir Hint filmi değil.
Afganların en sık yinelediği deyiştir: Zendagi migzara. Hayat devam ediyor. Baslangici, sonu,
kemyah, nahkami, bunalımları, sevinçleri önemsemeksizin, ağır, tozlu bir
kervan gibi ilerliyor."
Bu kısımda Afganistan'da yaşayan halklara
ilişkin kısa bilgi ekleyeceğim
Her okuduğumuz kitap, bizi yeni bir toplum,
yeni bir kültür, yeni bir coğrafya ve bilgiyle buluşturur.
HAZARALAR,
Afganistan nüfusunun yaklaşık % 9'unu
oluşturan etnik grup. Hazaralar, çoğunlukla Şiî inancına sahiptirler. Yoğun
olarak Bamyan'ı da içine alan Hazaracat veya Hazaristan bölgesinde yaşarlar.
Hazaralar, Afganistan'daki en kalabalık üçüncü etnik gruptur. Ayrıca 650.000
ve 900.000 arasında olduğu tahmin edilen nüfuslarıyla Pakistan'daki azınlık
gruplardan biridir. Pakistan'daki Hazara nüfusunun çoğu Ketta şehrinde yaşar.
PEŞTUNLAR
Paştun, (ya da Peştu) (Peştuca: Paştun ya da
Pahtun, Hintçe: Pathan, Farsça: Afgan) Afganistan'ın güneydoğusu ile
Pakistan'ın kuzeydoğusunda yaşayan İranlı bir ulus. Konuştukları dil, İran
dillerinden Peştucadır. Afganistan nüfusunun çoğunluğunu oluşturan Paştunlar,
Afgan adının bütün Afganistan halkı için kullanılmaya başlamasından önce bu
adı taşırlardı.
Paştunlar Paṣ̌tun Önemli nüfusa sahip bölgeler Pakistan
Afganistan
Diller Peştuca Urduca - Farsça - Darice
Din İslam (Sünnilik-Şiilik)
Afganistan bölgesinde yer alan bir halk.
1990'ların sonu ile 2000'lerin başlarında Afganistan'da şeriat rejimini kuran
Taliban'ın ana öğesini oluşturmaktadırlar.
Khaled Hosseini
Khaled Hosseini (Halit Hüseyni) aslen
Tacikistanlı olup 4 Mart 1965 Afganistan doğumludur. Babası Afganistan Dış
İşleri Bakanlığı’nda diplomat olarak görev yapmakta annesi ise Kabil’de
Farsça ve Tarih öğretmeni olarak çalışmaktaydı.
Babası Dış İşleri Bakanlığı’nda görev yaptığı
için Khaled Hosseini henüz 5 yaşında iken İran-Tahran’a taşındılar. Küçük
kardeşinin doğumu sebebiyle Kabil’e tekrar döndüler.
Kabil’e yerleştikten birkaç sene sonra 40 yıllık
Afgan Lideri Zahir Şah kuzeni tarafından devrildi.
Hosseini ailesi Amerika Birleşik Devletleri’nde
siyasi iltica talebinde bulundu ve 1980 yılında Kaliforniya’ya taşındılar.
Khaled Hosseini 1984 yılında liseden mezun oldu.
Santa Clara Üniversitesi Biyoloji Bölümüne girdi.
Üniversiteden mezun olduktan sonra Kaliforniya Üniversitesi Tıp Fakültesini
kazandı. Uzun eğitim döneminden sonra 1993 yılında cerrah olarak görev
yapmaya başladı.
Khaled Hosseini’nin ilk romanı olan Uçurtma
Avcısı büyük ses getirdi. New York Times’ın en çok satanlar listesinde yer
alan kitabı yetmiş ülkede basılarak okuyuculara sunuldu.
Kendisine büyük ün kazandıran Uçurtma Avcısı
kitabından sonra doktorluk görevini bırakan yazar kendini yazmaya adadı.
Bu kitabında anavatanında Amerika’ya göç
etmelerinin esintileri yer almaktadır. Khaled Hosseini Uçurtma Avcısı kitabı,
tüm dünyada çok satanlar listelerinde uzun süre yerini korumuş başarılı roman
Hollywood’un dikkatini çekmiştir. Yönetmen Marc Forsters tarafından sinemaya
uyarlanmış ve Oscar’a aday gösterilmiştir.
İlk kitabından sonra Ve Dağlar Yankılandı, Bin
Muhteşem Güneş kitaplarını yayınlamıştır. Bin Muhteşem Güneş kitabı New York
Times’ın çok satanlar listesinde on beş hafta boyunca kalmıştır. Uçurtma
Avcısı ve Bin Muhteşem Güneş kitapları Amerika’da 10 milyondan fazla, dünya
çapında ise 38 milyon satmıştır.
Khales Hosseini 2006 yılında Birleşmiş Milletler
Mülteci Ajansı tarafından İyi Niyet Elçisi olarak seçilmiştir. Afganistan halkına insanı yardım sağlayan kar
amacı gütmeyen Khaled Hosseini vakfını kurmuştur.
Deniz Boyraci
|
Yorumlar
Yorum Gönder